En ufak bir meseleyi dahi konuşurken nasıl ideolojik saplantılar içerisine girdiğimizin resmi oldu bu durum. Halbuki tartışılması gereken bu durumun Selçuk’un performansına ne derece etki ettiği olmalıydı? Sadece bizde değil Batı’da da sporcuların alkol tüketmesine iyi bakılmaz. Yasaktır demiyorum, yapılmıyor da demiyorum ama iyi sporcunun alkolden sigaradan uzak durması gerekir.
Birçok örnek sporcu hayat hikayesini anlatırken spor yaşamı boyunca alkolden ve sigaradan uzak durduğunu özellikle vurgular.
Kaldı ki böylesine haberler ilk defa yapılmıyor. Hem Türkiye’de hem diğer ülkelerde de bu görüntü haber değeri taşır. Bu insanlar sporcu oldukları için milyonlar kazanıyorlar, adı Selçuk olduğu için değil.

Daha önce de kaç futbolcu sigara içerken yakalanmış, fotoğraflar boy boy yayınlanmıştı medyada.
Her defasında ilk defa oluyormuş gibi ya da sadece bizde oluyormus gibi davranmasak.
Alkolün en önemli etkileri dikkatsizlik, güçsüzlük, zayıflık gibi şeyler. Adam hem içiyor hem sporunu da en üst düzeyde yapıyor diyebileceğimiz çok adam olduğunu biliyorum. Ama bizimkiler o kadar profesyonel değil maalesef. Selçuk’un uzun süredir sahadaki etkisizliği, en ufak darbede kendini bırakması, sürekli melankolik halleri, yüzündeki bitkinlik hiç de iyi sinyaller vermiyor. Belki bunun sebebi başka şeylerdir, bilemiyorum ama en azından böyle bir görüntü vermemeliydi diye düşünüyorum.

Malum kırılma anına kadar maçı izleyen herkes Beşiktaş'ın turu atlayacağını düşünüyordur. Ancak Şu unutulmamalı; fenerle oynuyorsan hakem faktörünü her zaman göz önünde tutmak zorundasın.

Maça gelirsek;

Beşiktaş fenerin ne yapmak istediğinin farkındaydı aslında
Yani Fenerbahçe'nin taktiğinin beklemek, tempoyu düşürmek olduğunu biliyordu. fenerin maçı domine edebilecek gücü ve yeteneği yoktu.sabırla bekleyip rakibin hatasını beklemek üzerine kurulu bir sistemi var. Bunda da başarılı oldular. Bu sistemi bozmak için öne geçmek zorundaydı beşiktaş. yapamadı.tosiç'in kırmızı kartı her şeyi bitiren bir hamle oldu.

beşiktaş, duygusal kırılmaları kaldırabilecek bir güçte olmadığını ukrayna'da göstermişti. bu maçta da aynısı oldu. beşiktaş 10 kişi kalmadı sadece o dakikada, golü de yemiş gibi bir psikolojiye girdi. oysa bunu avantaja çevirebilirdi. ikinci yarıya agresif bir futbolla çıkabilirdi sahaya. Öyle bir tribün baskısı olurdu ki Van Persie top oynayamazdı. Oyundan çıkmak durumunda kalırdı. Beşiktaş tribünleri de işini iyi yapamadı. sadece bağırmakla, kültür-fizik hareketleri yapmakla olmuyor bu işler.

Şenol Güneş, krizi yönetemeyerek ve hiçbir rolü olmayan Cenk gibi bir adamı sahada tutarak zaten sınıfta kaldı.

Tüm bunların yanında Fenerbahçe ne yaptı? Aslında iyi bir savunma yapamadı. çok fazla pozisyon verdi Beşiktaşa. Beceriksizlik fenerin başarısı oldu. Ve tabiki ayak oyunları.

Fenerbahçe bu tür işleri en iyi bilen takım Türkiye'de. Van Persie de Fenerbahçe ahlakını ve eğitimini gerçekten iyi almış.

aklıma takılan bir husus var;
Fenerbahçelilere Beşiktaş'ı yenmek yetmiyor. Rakipleri kışkırsınlar, saldırgan hale gelsin istiyorlar. ve sonunda da hiçbir şey yapmamış gibi davranıyorlar. Volkan Demirel'in son dakikalarda topu kontrol ettikten sonra sırf rakibi ve taraftarı tahrik etmek için atlaması tuhaf bir psikoloji. Yeniyorsun, tur atlıyorsun. Sana hiçbir faydası yok bunu yapmanın? Ne diye taraftarın siniriyle üzüntüsüyle alay ediyorsun?
Bir zaman sonra kimse bu maçı hatırlamayacak. Ama şunu herkes biliyor ki; Van Persie dünkü maçla birlikte başka futbolcu oldu. Volkan yaptığı çirkinliklere bir yenisini daha ekledi. Ve Fenerbahçe bildiğimiz Fenerbahçe olarak kaldı.

Aslında Galatasaray geçtiğimiz yıllara göre iyi bir görüntü veriyor. Ama belirli bölgelerle ve futbolcularla ilgili sorunlar var ki bunlarla ilgili bir şey yapılmadığı sürece bu takım aksamaya, tökezlemeye devam eder.



Şöyle ki;



III. Fatih Terim döneminden bu yana defans problemi çözülemedi. Neredeyse her maç ilk ciddi atakta gol yiyoruz. Ceza sahasına düşen her top tehlike yaratıyor. Burada bir türlü sistem oturtulamadı. Kimse ne yaptığını bilmiyor, savruk bir defansımız var. Ki kalede dünya klasında bir kalecin var. Buna rağmen futbol bilgisi zayıf, pozisyon alamayan çevre kontrolü sıfır adamlar yüzünden aptal aptal goller yiyoruz.

Şeju bir iyi bir kötü. Aslında kötü. Semih tam bir bomba. Alt yapıdan geldi, iyi bir Galatasaraylı ayağına tutuluyor. Yoksa çıktığı günden bugüne hiçbir şey koymadı futbolunun üstüne. Yani kötü. Yanlış anlaşılmasın kötü derken Bursa, Antep için falan iyi olabilir ama Galatasaray için kesinlikle yetersiz. Cavanda tam bir hayal kırıklığı, özgüveni yok, ne yaptığını bilmiyor.

Hakan Balta defans bloğu içindeki en iyi oyuncu.

Serdar Aziz buradaki sorunu çözer mi bilmiyorum ama bir ihtiyaç olduğu çok açık.

Bu takımın en kötü futbolcusu Selçuk. Küstüm oynamıyorum modunda. Bildiğin liseli tribi atıyor şu an. ileri çıkmıyor, pas için yanaşmıyor. Israrlı ve arzulu değil. Selçuk bu takımda ortalama 7-8 gol atıp, bir o kadar asist yaptığı için Selçuk oldu, kaptan oldu. Selçuk arkadaşlarının ayağından top alıp takımı hücuma kaldırırdı. Şimdi top ayağına gelirse oynuyor. Eskiden direkt gol pozisyonu olabilecek paslar verirdi, şimdi hazırlık paslarına döndü. Sanırsın bedavaya top oynuyorlar, oynamıyorsan git. Tribini tribünlere değil kız arkadaşına falan yap.

Daha bence birçok sorun var ama en büyük sorunla bitirelim. Tabii ki Riekerink. Tamam iyi bir adam, tamam efendi, tamam çalışkan falan filan ama adamın maç okuması sıfır. Göz göre göre Beşiktaş maçının içine etti herif. Ben hiç olaya puan olarak bakmıyorum. O gün kaybedilen iki puan değildi. Başka bir şey kaybettik o gün.

Değişiklik yapmayı bilmiyor, lafın gelişi değil cidden bilmiyor adam. Yaptığı değişiklikler hiçbir fayda sağlamadı bugüne kadar. Çünkü fayda sağlasın diye yapmıyor ki. Sıkıntının ne olduğunu neyi nasıl çözeceğini bilmiyor adam. Adam teknik direktör değil. Olsa olsa alt yapı sorumlusu olabilir. O kadar. Çok geç olmadan gönderilmeli.

Bu takım bu sene şampiyon olmalı. Riekerink’in acemiliği, Selçuk’un tribi ve bazı yeteneksizler yüzünden bu yıl heba olmasın.

6 yıl önce fethullah gülen cemaatinin gerek ak parti gerekse Türkiye için nasıl bir tehlike arzettiğini yazmıştım.
(bkz: recep tayyip erdoğan/#10242313)

bunu sadece burada değil dost sohbetlerinde farklı ortamlarda da dile getirdik. ancak o günlerde bu fetöcüler gözde çocuklar olduğu için bozgunculukla, suyu bulandırmakla suçlandık.

ergenekon süreci yaşanırken de bunları söyledik:
(bkz: fethullah gülen cemaati/#14264254)

gülen'in uluslararası arenada nasıl desteklendiğini de yazdık:
(bkz: fethullah gülen/#10301977)

falan filan...

ben demiştim demenin derdinde falan değilim. niye beni dinlemiyorsunuz da demiyorum. desem ne olur, tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.
sadece şunu söylüyorum. en azından şu günlerde yıllardır reisi yanlış yönlendiren, gerçekleri görmesini engelleyen insanların değil de samimiyetle iyi niyetle, devletini, milletini seven insanların da düşünceleri dikkate alınsın.

Allah bize beraberliğe sevinmeyi nasip etmesin" demiş volki. emin olan bu adam fenerlilerin ortalama kafa yapısını yansıtıyor. gerçekten çok tatlı bir zeka. he gülüm biz çok sevindik berabere kaldık diye. zaten bu ligde şampiyonluk diye bir şey de yok. kupa falan da hikaye. kendilerince kafa yapıyorlar. bıdıklar sizi.

Siz fenerliler bazı şeyleri anlamış olsaydınız bugün çok daha farklı yerlerde olabilirdiniz.

bize bir puan yetiyordu onu da aldık. bizim sizi illa da yenelim diye bir derdimiz yok ki. onu hüsnü kuruntu yapan sizsiniz. bugün yenmeyiz sabaha bırakırız, seneye yeneriz ondan sonraki sene yeneriz. üst üste koyar yine yeneriz. bugün de berabere kaldık.

bizim açımızdan fazlaca bir şey değişmedi yani. zaten boktan bir futbol oynuyorduk, bugün de ona yakın bir şey oynadık.

Gerçi siz bugünkü beraberliğin ne demek olduğunu da anlamadınız değil mi?

bizim formamızda 4 yıldız var. ha bi de hani utanmadan dalga geçtiğiniz, hani her sene bu sene alacağız deyip alamadığınız uefa kupası, süper kupa falan da var.

Boşver anlamayın, 6-0 yenmiştiniz ya bizi. ha oradan gelin, öyle sahici sahici.

böyle çok daha güzelsiniz.

eleştirilerinden dolayı hakaret edenler mi dersin
kılık kıyafetinden dolayı aşağılayanlar mı dersin
yaşından dolayı etmedik laf bırakmayanlar mı?

ne oldu?

e hani fikir özgürlüğü? bu adam birini mi öldürdü? yok fikrini ifade ediyor. düşüncesini beğenmiyorsan sen de onu eleştir.

insanların kıyafetine de karışmak da neyin nesi oluyor? ister fes takar, ister de takke, sana ne?

sonra erdoğan diktatör derler. ulan sizin elinizde olsa bizi asarsınız. sizin tıynetiniz bu.

dedeleriniz de böyleydi sizin.

geçti o dönemler.

geçmiş olsun.

kimse milletin aklıyla oynamasın. her gün şehit haberlerinin geldiği bir dönemde sen böyle bir açıklama yaparsan bu tepkiyi de doğal olarak alırsın. bir de çıkıp şöyle diyenler, 'öyle dedi diye gerilla annesi mi oldu yani şimdi' diye zırvalayanlar var. lann?

kendisi de bi açıklama yapmış gerilla annesi dediysem italyadaki milis kadınları kastettim demiş. çauv bella çauv çauv...

ayrıca sabah akşam sövdüğünüz yandaş medyanın kanalında ne işiniz var? sanatınızı satmaya utanmıyor musunuz?

yahu hadi bu adam beni milli takımı alın diye ağlıyor, onu anlıyorum da. insanlar nasıl bu adamı milli takıma almayan terim'e kızabiliyor. beyler, bu adam maç öncesi küfür edildi diye sahayı terk edip gitti. küfrü tavsip etmiyoruz elbette ama bahsettiğimiz kişi de volkan demirel. kendi seyircisi hariç herkesin sövdüğünü bildiğimiz bir kişilik. yani bir başka deyişle kadıköy hariç hiç bir yerde oynamaması gerekir bunun.

hadi bi kere fenerbahçede yapsın bakalım bunu. kritik bir maç öncesi ben oynamıyorum, sövdüler bana desin. aziz babası ne yapıyor?

zaten bunun milli takımın kalesinde olması yanlış bir karardı. şimdi bir de kendisi üzerinde polemik ürettirilmeye çalışılıyor. 'Fenerbahçe lobisi' ısıtıp ısıtıp bu konuyu gündeme getiriyor.

aman diyim fatih hoca.

sağolsunlar eski telefonunuzu getirin yenisini verek diye bir kampanya yapmışlar. gerçekten çok iyi düşünmüşler. misal ben iphone 5s 16gb telefonumu götürdüm 500 tl verdiler. yeni iphone 6s plus ı da 4179 gibi lira gibi komik bir rakama veriyorlar. Yani gerçekten inanılmaz, yıllanmış, iğrenç pislik telefona 500 tl veriyorlar, bir üst modelini de sudan ucuz fiyata alıyorsun. hayır bunlar nereden para kazanıyorlar onu anlamadım.

Üstelik şarj aletini de istemiyorlar. Kulaklığı sordum 'O da sende kalsın köftehor' dediler bana. Çok mutlu oldum. Kutusunu dedim getirem mi? uzatma istersen dediler.

I Phone 7 çıktığında eski evimi, arabamı götürüp telefonla takas edeceğim.

Tişikkirler Tırksıl.

(bkz: hiç şüphesiz istanbul da fena değildir)

nedensiz ürpertti beni, aşk acısı falan çekmiyorum. çektim evet, şimdi iyi mi kötü mü bilemedim.

Aşkın pazarında canlar satılır
Satarım canımı alan bulunmaz
Yunus öldü deyu sela verirler
Ölen beden imiş, aşıklar ölmez

vay ki ne vayyy...

son derece gizli bir şekilde ko(z)mik odalarda neyim hazırlanan ezik kurulu raporuna göre haberler gayet iyiymiş. bizim mahallenin bebelerinden piç necmi var, onun tanıdığı var ezik kurulunda. ondan öğrenmiş. febe kurtulcekmiş. yoksam kimsenin haberi yok bundan. gelsin alkış kıyamet.

galatasaray şampiyonluk turunu rüştü saracogluna bırakmaz. oraya kupanın sapını vermeye gideriz.

aydının nee yaptığını anlayamadım ben. dalga geçer gibi, ayıp lan. oysa kartal gol gol gol kartal gol gol... hahahahaaa...

febelileri coşturmuş büyük başgan, efsane başgan falan filan.

febeliler nihayet sevgililerine kavuştular. aziz yıldırıma olan bu büyük aşkları illaki tarih sayfalarında yerini alacaktır. tabii ki burada şekip mosturoğlu ve bülent başganın da aşk üçgeninin küçük kenarlarını oluşturduğunu söylemeden geçmemeliyiz.

evet febeliler aşık oldukları azize vefa borçlarını ödemek için çadır kurdular. gayet normal. kim sevdiği, aşık olduğu biri için bunu yapmaz ki.

neyse geçelim bu faslı. aziz başkan dimişkine; galatasaraylı işbirlikçilerinle yönetemediğin tff demiş maa'ya. bah hele la şuna. aydınlığı gördü, sardı koskoca galatasaray'a. galatasaray'ın aydınığı yakar seni azizim.

febeli kardeşlerim diyorlar ki; size ne biz azizi destekliyoruz. yahu destekleyin tabii. eğer febe febeyse bunu azize borçlu. adam hayatını feda etti bu uğurda. bunu kim inkar edebilir. aziz yoksa febe de yoktur. burada islam çupi'nin sözlerini hatırlatırım. tam aklımda değil ama şöyleydi sanırım:

hatırlayamadım lan.

zaten bilmiyordum da ama mühim değil.

yaani beyler febeliler orayı rüştü saraçoğlu stadına çevirmediyseler bunun suçu bizde değil. suçu kendinizde arayın.

aslında başka bi şey söyleyecek gibiydim. konu değişti neyse. yarın yeni bölümü izleyince yine yorum yaparız. yarın ki bölüm saat kaçta, hangi kanalda bilen var mı?

bugün yaptığı açıklamaları dinledim. her ne kadar febeli de olsa anlattıklarının doğru olduğuna inanasım geldi.

yalnız tuhaf bi açıklama oldu gibi, zira çok fazla mantık hatası var anlattığı hikayede. şöyle notlarım var, ilgilenenler okusun.

1- rıdvan kim ki maa buna akıl danışıyor. ntv'nin fenerbahçe muhabiriyle şike sürecini yorumlamak garip degil mi? rıdvan hiç ayak yapmasın olaylar benim dışımda diye. yemesin bizi. aykutu yanına alıp onla bunla görüştürmeler falan...

2- rado niye aykutu arıyor, mesela neden koç gibi ali'yi, inşaatçi nihat'ı aramıyor? aykut telefona çıkmasa selçuk şahin'i mi arayacaktı? bu kulübün yetkilisi aykut mu?

3- rıdvan suçluluk psikoloji içerisinde yapıyor bu açıklamaları sanki. madem fenerbahçem diyor, canım, bebişim o benim diyor? neden daha önce maa'nın ne olduğunu kamuoyuna açıklamadı? herkes bileydi öle değil mi? ki anlattığına göre maa azılı bir fenerbahçe düşmanı. neden sakladı bugüne kadar?

4- maa ile hiç görüşmedim diyor, 5-6 kere yüz yüze 5-6 kere telefonda görüştük diyor. e daha ne olsun arkadaş. sevgili gibi hergün saatlerce konuşacak mıydınız?

5-kendi ağzıyla söylüyor aykut demiş ki 'cezamız bitti mi?'. bu nedir? apaçık bi itiraf değil mi? aykut bile şaşırmış bu işten bu kadar kolay sıyrılmaktan.

6- burada birileri rıdvan'ı göklere çıkarıyor. bu ülkede kahraman olmak ne kadar kolay. adam demiş ki sen sebodan daha çok nefret ediyosun fenerden. ya bu ne şimdi? konuyla ne alakası var. o kadar çaba gösterdiği için teşekkür ettim diyor. sonra puan silmeyi duyunca bunu diyor. bu ne biçim hikaye lan? çabayı(!) gösterirken ağamsın paşamsın, puan silmeyi duyunca pis, kaka.

serhat neler dönüyor, haberimiz yok iyi mi?

mantık olarak müslüman olmaları gerekiyor. ama aleviler bu konuda kendi içlerinde mutabık değiller. hatta avrupa'daki aleviler içerisinde bu anlamda bi bölünme yaşandı. bir kısım aleviler inançlarını ve ibadetlerini islam'ın dışında bir kültür öğretisi olarak görürken dolayısıyla müslümanlığı reddederken, başka bir kesim ise islam içerisinde ancak farklı bir yorum olarak değerlendiriyor.

febesporlular bu adama kızıyor hak veriyorum ama neden kızdıklarını görünce çok gülüyorum. adam yırtındı resmen puan silmeyle işi kurtarmak için. baktı olmadı, bıraktı. bu adamdan başkası bu kadar da dayanamazdı.
febeliler deseler ki, bizi zamanında düşüreydin seneye gusledip gelirdik, bi senemiz heba olmazdı, tamam kızmakta haklılar dicem ama yok adamların derdi başka. her zamanki gibi mağdur, mazlum rolündeler.

çubuklusporlular takılmışlar bi şamp.ligine gitmeme işine, ona kızıyorlar. ya arkadaş insan bi düşünür benim yerim orası mı diye. böyle de olmaz ki yahu? kadıköysporun yöneticileri veriyor gazı kanaryasevenler coşuyor. durum hakkaten böyle. metris'ten bir mektup geliyor sonra ortalık salyalı sümüklü rıhtım kalabalığına dönüşüyor.

maa febeyi kollamak için her şeyi yaptı, yonttu, eveledi geveledi. bu işin kurtarırı yok. bunu ben desem zikine daşşaaana takma da en kallavi spor hukukçuları söylüyor. bunu anlamak için hukukçu olmaya gerek var mı o da ayrı bir konu tabi.

febeli arkadaşlar kusura bakmasın da ben çok eğleniyorum valla bu şike soruşturması sürecinde. galip gelince büyük bir başarı elde etmiş gibi seviniyorlar, yenilince zaten herkes üzerimize geliyor bahanesine sığınıyorlar. küçük takımların küçük avuntuları gibi. zaten başlarında aykut var. ayrı bir trajedi. ama aykut iyi biri özünde. mesela emre de çok iyi, keza volkan da öyle aziz'den iyi olmasınlar. tabi burada selçuk şahin için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. şike iddialarına rağmen kendisine gelen teklifleri elinin tersiyle itmesi ve çubukluyu tercih etmesi gerçekten takdire şayan.

neyse konu dağılıyor, toparlayalım.

febeliler çok mahsun kalıyorlar futbol muhabbetlerinde ona üzülüyorum. ama üzülmeyin hem islam çupi demiş ki: febahçe iyiyse perakendeci ve toptancıların tezgahında mal kalmaz. tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar, meyhaneler fuldur demiş. niye demiş bilmiyorum ama sizi duygulandıracaktır, teselli edecektir diye düşündüm.

gerçek kahraman ve büyük bir liderdi. allah, ulu hakanımıza gani gani rahmet eylesin.

mali aydınların medyanın deyimiyle 'şok'* açıklamalarından sonra camia olarak ne diyecekler çok merak ediyorum.

mali ne diyor?

'febe'yi düşüren başkan olarak anılmam'.

durumun vahametinin farkında çünkü adam. bunu da açık açık ifade etmiş. adı geçen takımların götü kurtaramayacağını söylüyor bir nevi tünelin ucu karanlık derken.

febeli yöneticileri eleştirmiş febeyi uçuruma götürmekle. ben bir galatasaraylı olarak febe camiasına acıdığım için sırf merhametimden dolayı daha önce bunları yazmıştım. çünkü febeliler gerçekten duygusal insanlar, sürekli üzülmelerini, ağlamalarını istemiyorum. febenin kurtarılacak tarafı yok, mali bile iflas etti. febeli yöneticiler de bu kaçınılmaz durumun tadını çıkarıyor düşürün bizi diyerek. düşürecekler zaten. sadece sabaha mı bıraksak durumu söz konusu.